9 Temmuz 2015 Perşembe

İkinci Bebek İçin 4. Muayene ve Ben

Bu muayenemizi daha öncede bahsettiğim gibi biraz geciktirdim. Sonuç olarak bir ultrasonla bakacak ve bir sorun var mı diyecekti doktorum. Ama şöyle bir gelişme oldu. Doktorum benzimin soluk olduğunu söyledi ve kan ilaçlarımı kullanıp kullanmadığımı sordu. Burada asıl sorun sabah erken saat olması, duş almış olmam ve hafta sonu eşimin yanımda olması güveni ile o gün ramazan orucu tutmuş olmamdı. Araştırmalarıma göre yeterli su içtikten sonra oruç olmanın bir sakıncası yoktu. Bu nedenlerden ötürü biraz soluk göründüm herhalde ve kan testi yaptırmak durumunda kaldım. Biraz sınır değerlerde olan kan değerlerim çok da önemsenecek bir durum olmadığını gösterdi. Bebeğimiz 30+4. gününde1,5 kilo ve 38 cm civarında. Bu bir kız bebek için normal değerlermiş. Siz de aşağıdaki tablodan sizin bebeğiniz için durumu kontrol edebilirsiniz. Bebeğim kaç kilo? kaç cm? sorularının cevabı her annenin merakını uyandırıyor işte.

Sonuçta eşimin yaklaşımı ise bebek 1,5 kilo bizim hanım aldı 10 kilo şeklinde oldu. Ne yapalım alırız veririz değil mi? Önemli olan anne ve bebeğin sağlığı iyi olsun elbette ki.

Artık ultrasonda bebeğimi net görmüyorum. O kadar büyüdü ki elbette. Doğumda görüşeceğiz onunla. Kafasının, bacağının boylarını ölçüp suyumun yeterliliğine baktık ve muayenemiz sona erdi.  Bir sonraki muayenemiz 3 hafta sonra. Muayene sıklığını 3 haftaya ayarladı doktorumuz. Bilenler bilir zaten daha sonra 2 haftaya düşüyor ve NTS çekimleri başlıyor. Bebeğin kalp atışlarıyla baş başa günler işte. Başlangıçta çok duygusal ve eğlenceli olan bu seanslar daha sonrasında yeter artık dedirtiyor işte. Şimdilik bu kadar.

Güzel hamilelikler herkese...


Haftalar
Fetus ağırlığı (gram)
Fetus boyu (cm)
1. hafta


2. hafta
Ovulasyon (yumurtlama)

3. hafta
İmplantasyon (rahim içine yerleşme)

4. hafta
-

5. hafta
-

6. hafta
-

7. hafta
<1

8. hafta
2

9. hafta
4
4
10. hafta
6
5.5
11. hafta
8
7
12. hafta
14
8
13. hafta
26
9
14. hafta
45
10
15. hafta
74
12
16. hafta
110
17
17. hafta
150
18
18. hafta
210
20
19. hafta
280
22
20. hafta
320
25
21. hafta
400
28
22. hafta
470
29
23. hafta
550
31
24. hafta
640
32
25. hafta
800
33
26. hafta
820 (550-1330)
34
27. hafta
950 (650-1500)
35
28. hafta
1050 (750-1680)
36
29. hafta
1300 (900-1900)
38
30. hafta
1400 (1000-2080)
39
31. hafta
1650 (1180-2350)
40
32. hafta
1780 (1300-2500)
41
33. hafta
2000 (1480-2750)
42
34. hafta
2200 (1680-2930)
43
35. hafta
2490 (1850-3200)
44
36. hafta
2700 (2080-3330)
46
37. hafta
2850 (2250-3500)
47
38. hafta
2950 (2500-3650)
48
39. hafta
3200 (2650-3800)
49
40. hafta
3350 (2770-3900)
50
42. hafta
3450 (2890-4000)
51

İkinci Bebek İçin 3. Muayene ve Ben

Bebeğim artık iyice kocaman oldu. Bu muayenemde detaylar artıyor artık. Ama doktorum sağolsun birçok şeyi unuttuğu gibi bunu da unutmuş olacak ki muayene başlar başlamaz ben sana ac ve erken gel demedim mi dedi. Ayrıca 18-23. haftalar arasında çekilmesi gereken detaylı (2. düzey) ultrason da   tarih olarak geçmişti çünkü ben 26. haftadaydım. Elbette uzman başka bir doktora sorup çekebileceğini söyleyince rahatladım. Açıkcası özel hastaneler beni şu açıdan hep korkuttu, para için bunu istiyorlarsa ya da para için bunu yapıyorlarsa. Sonuçta da beklenen oluyor tabi ki ama belki de gün yüzüne çıkmıyor. Her neyse bebeğim sağlıkla büyüyor ya bu süreçte önemli olan tek şey bu.

Detaylı ultrasonun detaylarına geliyorum hemen önce size konu hakkında bilgi vereyim. Bu ultrasona,  bebek için yapısal bozuklukların var olup olmadığını değerlendirildiği, annenin ve bebeğin kanlanma sisteminde yani bebeğin kan dolaşımı doğru mu ve anne bebeği yeterince besleyebiliyor mu konusunda ve ayrıca erken doğum senaryosunun (rahim ağzı uzunluğu ölçümü) değerlendirildiği bir muayene denebilir. Ayrıca şanslıysanız en sonunda da bir sürü ultrason resminin yanında 3D bebeğinizin bir fotoğrafını alabiliyorsunuz. Şimdilik buraya bebeğim doğmadığı için bu fotoğrafı koymayacağım ama aşağıdaki adresten siz de inceleyebilirsiniz. Bu bir mucize gerçekten. (http://www.alinbasgulyigiter.com/18-23-hafta-gebelik-ultrasonu.html)


Bu işlem 20 dk ile 30 dk arasında sürüyor ve elinize içerisinde bir çok ölçümün ve ultrason görüntüsünün olduğu bir dosya veriliyor. Bu dosya da ayrıca bir de doktorunuz için de bir rapor sunulmakta. 

Bu ultrasonun 2015 için fiyat taraması ise şöyle: Birinci bebeğim için Bezmi Alem Hastanesinde 50 liraya yaptırmıştım bu işlemi. Şu an orada ne kadardır bilemiyorum ama Acıbadem Maslakda 1200 TL, Florance Şişlide 590 TL, Enhar Tıp merkezinde 200 TL, olmak üzere fiyat aldım. Bu işlem için randevu almanız gerekiyor. Enhar Tıp merkezine dışarıdan bir doktor geldiğinden sadece Çarşamba 3'den sonra Türkiye Gazetesi Hastanesinde Salı ve Perşembe 5'den sonraya randevu almanız gerekiyor. Sıra elbetteki fazla olabiliyor. Örneğin, Türkiye Hastanesi bana 3 hafta sonraya gün vermişti. Ayrıca internetten forum sitelerinden de araştırmalarıma gör Özel Güngören Hastanesinde 150 TL, İstanbul Görüntüleme Merkezinde 140 TL ve Radİstanbul Ümraniye'de 200 TL gibi ücretlerden bahsediliyor.  Ayrıca bir çok özel muayehanede de 450-500 TL civarında paralar istenmektedir. Herkes bulunduğu konuma, bütçesine ve zaman kısıtına göre bir doktor seçebilir kısacası.

Raporu alıp kendi doktorunuza götürüyorsunuz ve o da bir inceleyip Allah'ın izni ile "herşey yolunda" demesi ile mutlu oluyorsunuz.

Gel gelelim kan şekeri ölçümüne. Sabah erken saatte aç karnına hastane yollarına düştük. Eşimsiz gitmedim çünkü aç bir hamilenin kalkıp 2-3 saat normal rutininden farklı olarak birşey yiyip içmemesi tansiyonun düşmesine neden oluyor. Ben de olmadı ama bazı hamilelerde ki ben bu testi yaptırırken benden önce yaptıran hamile bayanda da aynısı oldu, mide bulantısı ya da kusma kaçınılmaz. İlk hamileliğimde bu testi devlet hastahanesinde yaptırmıştım. Kendi glukozunuzu (şeker) suyunuzu ve limon istemişlerdi :) kendiniz götürüyorsunuz. Bence limonlu olan daha berbat bir tattı. Neyse bulantısız sıkıntısız sadece aç bir insan olarak testleri 1 saat ara ile yaptırdık. Zaten sonuçlar da yarım saatte çıkıyor. Bu yarım saatlik süreçte de yemek yedim ve mutluluk hormonum zirve yaptı. Sonra doktorumuza sonuçları götürdük ve çok şükür birşey çıkmadı. Açıkcası benim kanaatim sayın Karatay'dan yana bu testlere gerek yok. Ama toplum ve doktorunuz sizi bu yöne itiliyor işte.

Daha sonraki randevumuz 4 hafta sonra olarak ayarlandı. Ben çok sık doktora gitme taraftarı olmadığımdan bakalım biraz daha geciktirebilirim. Beni örnek almayın elbette herkesin düşüncesi, yaşayışı ve sıkıntıları farklı.

Şu an en büyük merakım Dr. Alin hanımın çektiği 4D fotoya benzeyecek olan kızımızla tanışmak. Açıkcası doktor da personel de çok kibardı. Bunu söylemeden de geçmek istemiyorum. Sonuçta sizinle 20-30 dk ilgilenen bir insanın samimi olması ve gördüğü herşeyi sizinle paylaşması, en önemlisi anlayacağınız dilden anlatması sizi de mutlu ediyor. Teşekkürler Alin Hanım...

Güzel hamilelikler herkese...





21 Nisan 2015 Salı

İkinci Bebek İçin 2. Muayene ve Ben

Bu doğumda hafta hafta herşeyi yazmayacağım çünkü bebek gelişimi işte sabit birşey çok ince eleyip sık dokumaya kesinlikle gerek olmadığını düşünüyorum. İlk doğumda doktorlara güvenip birazda cahillikle tüm testleri falan yaptırmıştım. Ben inancıma göre yaşadığımdan ve bir bebeğin anne karnında da doğduktan sonra da bir varlık olduğunu düşündüğümden onu asla aldırtmak yani öldürtmek düşüncesinde olmadım. Bu nedenle de tarama testlerini bu kez yaptırmama kararındayım. Annem de ve onun annesi de bu testleri yaptırmadı, çünkü yoktu :) O yüzden benden bu testlerle ilgili bilgi alamayacağınızı şimdiden belirtmek istiyorum.

İlk muayenemizde sadece bebeğin varlığı ile ilgili bilgi aldık ve ilgili kan testinin ardından vitamin haplarına başladık. 2. muayene biraz daha detaylı oluyor. Her muayenede ilk yapılan elbetteki tansiyon ve kilo ölçümü, ardından ultrason görüntülemesi. Ultrasonda bu sefer 12 haftalık olduğundan bebeğimizin cinsiyetini görebileceğimizi ummuştuk. Ama bizim bebeklerde ar haya tavan yapmış yine göstermedi bizimki cinsiyetini artık bir dahakine ne diyelim. Tarama testini es geçtik ve kısa muayenemiz sonra erdi. Vitamin, kan ilacı takviyeleriyle eve döndük. Birincideki kadar eşimde de bende de heyecan yok. İlerleyen günlerde neler olacağı tanıdık artık :)

5 Ocak 2015 Pazartesi

İkinci bebek - İlk yazı

İkinci bebek farkındalık bebeği bence, birincisinde elde ettiğiniz deneyimleri ikincide başarılı bir şekilde uygulamanız gerekiyor. Bu açıdan ikinci bebek için birincideki gibi telaşa yer yok. Sil baştan herşey aynı sırayla tekrar yaşanacak. Güzel şeyler elbette ama uykusuz geceler uykusuz geceler ve yorgun sabahlar. Bir de o yorgun sabahlarda enerjisi tavan yapmış bir değil iki çocuk. Evet zor bir karar ama verilmesi gereken bir karar ve uygulaması da hemen olmak zorunda. Vel hasıl ikinci bebeği bekliyoruz şu an. Gerçi henüz test yapacak olgunluğa da ermedik ama belirtiler o yönde. Bir hafta sonra falan herşey kesinleşir. Biz birinci bebeğimizin varlığını 2 buçuk aylık olduğunda öğrenmiştik, bunu ise sanırım günlükken :) Nasıl diye sormayın annelik içgüdüsü bence.

Bebeğin kesin varlığını en kesin kan testi ile öğrenebilirsiniz. Ama bunun için aylık rutininizin 1 hafta kadar gecikmiş olması gerekiyor. Evde yapabileceğiniz testler de zaten bu zamanlarda çoğunlukla kolay yoldan durum hakkında bilgi edinmenizi sağlıyor. Bu testlerde kanınızdaki B-HCG miktarına bağlı olarak hamileliğiniz onaylanıyor. Ayrıca ultrason görüntüsü ile de bebeğin oluştuğu keseciğe de bakılabilir. (Burada bir not düşmek istiyorum. Ultrasonla bakılırken aşırı derecede sıkışmış olmanız gerekiyor, doktor randevu saatinden 1 saat önce bol bol su için.)

Ama siz vücudunuzu fazla dinleyen biriyseniz; ilk ay belirtileri: Kasıklarda ağrı (adet sancısına benzer), göğüslerde gerginlik, bolca halsizlik ve uyuma isteği. Elbette bunlar herkeste olacak diye de bir şey yok.

Bakalım zaman bize ne gösterecek.

Bebeğim için ev yapımı makaron

Şimdi makaron nedir diğerler de vardır ama çocuğunuzun seveceği, misafirlerinize ikram edebileceğiniz hem şirin görünümlü hem de lezzetli şekerlemeler diyebiliriz. Acıbadem kurabiyesi, fındıklı makaron, cevizli makaron, antep fıstıklı makaron gibi birçok çeşitleri vardır. İsteğe göre fındık, ceviz, badem eklenerek şeker ve yumurta beyazı ile yapılır. Türkiye'de en çok bilinen acıbadem kurabiyesidir. 

Makaronun tarifine gelince size kurstan öğrendiklerimle kendi deneyimlerimi birleştirip anlatacağım. Şimdi malzeme olayı hem kolay hem zor evde yumurtanız, pudra şekeriniz, toz şekeriniz kesin vardır. Problem fındık, fıstık, badem tozu gibi hangi aroma ile yapacağınız. işin aslı elbette badem ama badem pahalı olduğu için acıbadem kurabiyesinde bile fındık tozu ve badem aroması kullanılıyor.  Ayrıca pudra şekerini aslında sıfır numara yani nişastasız pudra şekeri olarak kullanmanız gerekmekte. Elbette ben marketten aldığım klasik pudra şekerini kullanıyorum. Bir de şöyle bir problem var makaran pedi gerekmekte ki bunu da internet sitelerininden elde edebilirsiniz. Ki bende var ama gerçek şu ki yağlı kağıt da iş görür. Neyse uzun lafın kısası malzemeleri elde ettikten sonra başlıyoruz, hazır mısınız?

Reçete:
75 gr yumurta akı (Yaklaşık 2 orta boy yumurta)
30 gr toz şeker 
160 gr pudra şekeri (3 tepeleme yemek kaşığı)
75 gr  toz badem (fındık, fıstık vs.)
Renklendirmek için gıda boyası

Şimdi malzemelerimizi iki kısımda hazırlayacağız. Hamur yoğurma makinanız varsa bir tarafta yumurta akı ile toz şekeri ve istediğiniz renk boyayı en az 10 dakika karıştırmanız gerekiyor. Ve bu esnada da diğer tarafta badem ile pudra şekerini eleğe koyup karıştırarak eleyin. Sonra yumurta akı karışımını buna ekleyin. dıştan içe doğru karıştırın ama çok karıştırırsanız sulanabilir bu nedenle yeteri kadar karıştırın. Açıkcası benim hamur makinem yok ve yorucu olsa da mikserin yüksek devrinde tek yönde hareketler ile karıştırıyorum. 



Daha sonra bir tepsiye geniş ve düz ağızlı bir duy yardımıyla bezelerinizi sıkın. Bu esnada duydan sıkmaya başlamadan önce hamurun havasını almak gerekiyor. Tepsiye ya pedi ya da yağlı kağıdı koymayı unutmayın tabi ki. Tepsiyi bezeleri sıktıktan sonra 3-5 kez yere vurun ki bezelerin içinde kalan havalar da çıksın. Sonra 20-25 dakika kimsenin girip çıkmayacağı bir odada bekletin. Ve son olarak pişirme işlemi elbette ki. Bu işlem için fırını önceden 5 dakika ısıtın ve sonra tepsiyi fırına atıp 130- 140 derece civarında 10 dk falan pişirin. Bu ilk 10 dakikada fırını asla açmayın sonra kontrollü bir biçimde 2-3 dakika daha sertliğini bakıp fırını kapatın. Biraz soğuduktan sonra iyice soğuyuncaya kadar dışarıda bekletin. Yeterince soğumazsa kalıptan çıkmazlar. Sonra şekillerine göre ikili olarak eşleştirin. 


Orta kreması için ben doğrudan Nutella kullanıyorum. Hep pratik hem lezzetli ama isteğe bağlı olarak ganaj da yapabilirsiniz. Ganaj için ise bir gün önceden 200 gr kuvertür çikolataya 100 gr krema ekleyin. Ekleme işleminde kremayı ısıtın ve ocaktan alıp çikolatayı içinde eritin. Bir gece buzdolabında kalması lezzetini ve kıvamını sağlayacaktır. Beyaz çikolata kullanarak ve yine gıda boyası katarak da renkli kremalar elde edebilirsiniz.

Ve afiyet olsun. 

Not: Tepsiyi vurma işlemi ve krema torbasında hava alma işlemi çok önemli. İlk yapışımda bunları unuttum ve sonuçta 5 tane makaronum oldu. Ama ikinci yapışım gayet başarılıydı. Darısı diğerlerine ve sizinkilere :)